Üsküdar Çamlıca Kentsel Dönüşüm Projesi, yeni Çamlıca Camii’nin eteklerini oluşturan, Çamlıca Tepesi’nin Boğaziçi yamacına yerleşmiş mevcut iki mahallenin dönüşüm hikayesidir.

Ülkemizin olduğu gibi İstanbul’un da sorunu olan ölçeksiz, niteliksiz ve güvenliksiz yapılaşma şekli Üsküdar için de büyük problemdir. Deprem gibi doğal afetlerin beklendiği coğrafyalar için bu konu bir milli güvenlik sorunu durumundadır. İstanbul ili Üsküdar ilçesi de deprem güvenliği açısından tehlikeli ve tasarlanmamış yoğun yapı stoğuna sahiptir. İki büyük mahallenin bulunduğu tasarım alanında ilk hedef kullanıcılara yerinde ve yine mahallelerinde yaşayabilecekleri dönüşüm imkanı sunmaktır. Tasarım kararları verilirken sadece bu problemin çözümü de aranmamış çok daha fazla farklı başlık da etkili olmuştur. Mevcut yapı stoğundan gelen bağımsız birim sayısının sağlanabilmesi, ekonomik sürdürülebilirlik ve sosyokültürel pek çok konunun tek başlık altında değerlendirildiği özel bir iştir. Yaklaşık 200.000 m² gibi genişçe bir alana sahiptir.

Üsküdar Çamlıca Kentsel Dönüşüm Projesi

İstanbul’un imgeleri haline gelmiş, görünürlükleri ve bilinirlikleri artmış Çamlıca Tepesi / Kulesi / Camisi ile aynı dönemde projelendirilmiştir. Bu durum üst ölçek vaziyet kararlarının alınmasında önemli yer tutmuştur. Yapı elemanları ve yapı malzeme tercihleri yatırım ve işletme maliyetleri de düşünülerek sosyal konut kapsamında değerlendirilmiştir. Ekonomik, erişimi ve imalatı kolay doğal ve sıcak yapı malzemeleri tercih edilmiştir. 

Gerek üst ölçek vaziyet planlama kararları verilirken, gerekse de alt ölçek yapı konumlanma kararları verilirken tasarım girdisi olarak topografya, ilkim, ekonomi, üretim ve işletme maliyetleri, sosyokültürel veriler gibi pek çok bilgi dikkate alınmıştır. Malzeme tercihleri, kullanıcı profilleri, planlama, üretim ve işletme maliyetleri gibi durumlar yapısal tasarım kararları alınırken ekonomi ve sosyal konut kapsamında düşünülerek ele alınmıştır.